Zonguldaklı 61 yaşındaki Kadir Orhan, 2016 yılında Çatalağzı Termik Santrali’nde (ÇATES) sürdürdüğü görevinden emekli olduktan sonra hobilerine yöneldi. Kadir Orhan, ilk olarak Devlet Konservatuarını, ardından da Sakarya Üniversitesi’nden Yüksek Lisansını tamamladı. Müzik üzerine aldığı eğitimlerin ardından Orhan, ‘Bir şeyler yapmalıyım’ diyerek kollarını sıvadı. Zonguldak’ın ilk müzik terapisti olan Kadir Orhan, Elmas Park’ta 3’üncü katta eşi ve ortakları ile birlikte faaliyet göstermeye başladı. 
Ruh sağlığında sıkıntı yaşayan ya da sorunlarla baş etmenin yollarını arayan vatandaşları ‘müzik’ yoluyla tedavi eden Kadir Orhan, danışanlarından olumlu dönüşler alıyor. Alışılmış tedavinin dışına çıkan Kadir Orhan, hastalarına bağlama ve keman çalarak, ayrıca doğru frekans aralığındaki müzikleri dinleterek kaliteli zaman geçirmelerini sağlıyor. 

“MÜZİK SEVGİMİ AKADEMİYE TAŞIDIM 

Müzik terapistliği süreciyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Orhan; “Çok eskilerden gelen müzik bilgim ve sevgim vardı. Bu sevgimi akademiye taşıdım. 2016 yılında emekli olduktan sonra Devlet Konservatuarı’na girdim, lisans eğitimimi tamamladım. Daha sonra sosyal bilimler Enstütüsü nde yüksek lisansımı tamamladım. Bunun devamında da Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde müzik terapistliği eğitimi aldım. Şu anda kendisi de psikolog olan eşimle beraber burada psikolog eğitmenliği yapıyoruz.” dedi. 

“HASTALARIMIZI MÜZİK YOLUYLA TEDAVİ EDİYORUZ”

Müzik terapisti Kadir Orhan, mesleğinin tarihi hakkında da bilgilendirmeler yaparak tedavi yönteminin detayları hakkında konuştu. Orhan; “Müzik terapisti bizim tarihimizde çok eskilere dayanan hatta tüm dünya tarihinde 1400’lü yıllara dayanan bir tedavi yöntemidir. Ses ve titreşimle alakalı bir durumdur. Kainattaki bütün canlılar titreşim halindedir. Bu titreşimleri de bir uyum ve ahenk içerisindedir. Dolayısıyla insanların da kendilerine has bir öz frekansı olduğu gibi bütün organların da kendilerine has bir öz frekansı vardır. Hastalık ya da rahatsızlık dediğimiz olay, bu frekanslardan sapma sonucu ortaya çıkar. Bunun müzikle de şöyle ilişkilendiriyoruz; müzikteki sesler de bir ahenk ve uyum içerisindedir. Notalar arasındaki frekansla bir hesap dahilindedir. Biz de bu nedenle müzik yoluyla insanları tedavi etmeye çalışıyoruz. Bir enstrüman frekansı bozulduğunda buna ‘akordu bozuldu’ deriz. Kulağından tutar, istenilen frekansa getirir, akordunu yaparız. İnsandaki sapmalar meydana geldiğinde, bir enstrüman gibi kulağından tutup akordunu yerine getiremeyeceğimiz için; ona doğru ses ve frekansları dinleterek sapmanın düzelmesini sağlıyoruz.” ifadelerine yer verdi. 
80B6F650 C23D 4E2F A3Cb C2A8Ed98Fa60

Haber: Duygu ELMA ÖZFİDAN