Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı Kasım ayı divan toplantısı bugün dedeman otelde yapılan toplantı ile gerçekleştirildi. Divan toplantısında konuşan Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Burak Erol, İstanbul Taksimde yapılan hain bombalı saldırıyı kınayarak konuşmasına başladı. Daha sonra  Son zamanlarda Türkiye Taş Kömürünün (TTK)eleştirilmesinin yanlış olduğunu ve "Türkiye Taş Kömürü (TTK) Milletimizin gözbebeğidir."ifadelerinde bulundu. Öte yandan Zonguldak Belediyesinin Ocak ayında suya yapılacak Zam hakkında görüşlerini belirterek Kararlıyız; Bu Çarpık Düzeni Hep Birlikte Değiştireceğiz dedi. Erol’un konuşmasından satırbaşları şu şekilde; “Bu Kasım ayı içerisinde ülkemiz genelinde zuhur eden hadiselerden birincisi , İstanbul ilimizde İstiklal Caddesi'nde meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan hain saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Emzikli bebekleri dahi hedef alan terör örgütlerini, siyaset ile şiddet ve terör mefhumlarını birlikte düşünenleri, buna alet olanları ve tüm işbirlikçilerini lanetliyorum!
Sınır güvenliğinden, aksayan istihbarat ve emniyet zaafiyetine kadar her sorun mutlaka cevaplandırılmalıdır.
-Teröristlerin ayakkabı numaralarını dahi bildiklerini iddia  edenler, bu hain saldırıyı gerçekleştirenlerin kim olduğunu da herhalde biliyorlardır, bilmeleri gerekir.
-"Mesaj alındı" cümlesini kuranlar, hangi mesajları aldıklarını ve bunun karşılığında hangi adımları atacaklarını ne zaman açıklayacaklar?
Elbette insanlarımızın zihninde daha çok soru ve ayrıntılar var; ancak bu ifade ettiğim konular aydınlatılması ve cevaplarının tatmin edici şekilde verilmesi gerekir.
Zira bu alçak saldırı, “hesabını soracağız”, “en ağır şekilde karşılık vereceğiz” gibi artık sıkça tekrarlanan rutin ifadelerle ve klasik açıklamalarla geçiştirilemez... Bugün canımız bir kez daha yandıysa, 2000'lı yılların başında Irak ve Afganistan'a ABD müdahalesine yeşil ışık yakanların ve BOP'a figüran olanların hatalarının sonuçlarındandır.
İstanbul'un kalbinde bombalar patlıyorsa hâlâ, bunlar Suriye'ye düşen bombalardan bağımsız düşünülemez.
İkinci konumuz da tabi, 23.11.2022 saat 04:08’de meydana gelen ve Ankara'nın batısından itibaren birçok ilimizde hissedilen deprem hepimizi endişelendirdi.
Ne kadar uyanık olmamız gerektiğini, ne kadar hazırlıklı olmamız gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlattı.
Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Kasım ayı içerisinde , yaşadığımız ve nefes aldığımız biricik kentimiz Zonguldak’ta neler oldu diye sorarsanız .
TTK MİLLETİMİZİN GÖZBEBEĞİDİR !
TTK taşkömürü satışlarını iki önemli pazar olan demir-çelik ve enerji sektörüne yapmaktadır. 1982 yılından sonra, demir-çelik fabrikalarında yaşanan kapasite artışı neticesinde koklaşabilir kömür talebi TTK tarafından karşılanamamış ve bu sektörler ithal kömüre yönelmiştir. 2021 yılında 37.425.000 ton olarak gerçekleşen taşkömürü tüketiminin sadece %3,3’ü yerli kaynaklardan (TTK ve havza üretiminden) karşılanmıştır.
Gerek üretimi ve hazırlanması aşamasında yarattığı ekonomik değer ve istihdam imkânları ve gerekse ticareti, taşınması ve tüketilmesi aşamalarında yarattığı katma değer ile kömür, dünya ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle yarattığı istihdam imkânları ve tedarik güvenliği açısından kömür madenciliği, ekonomik işletmecilik yapılamayan ve üretim maliyetleri uluslararası kömür fiyatlarıyla rekabet etme şansı olmayan ülkelerde, devlet desteği (sübvansiyonlar) ile sürdürülmektedir.
TTK 2010 yılında 2,591 milyon ton , 2021 yılında 1,215 milyon ton kömür üretimi gerçekleştirmiştir . Üretim azalmasının kök neden analizinin ciddi bir biçimde yapılarak,  ilgili sebeplerin tespit edilmesi icap ediyor .
 
2021 yılı işletme bütçesinde 1.100.082 ton satılabilir taşkömürün üretim maliyeti 1.476.985 Bin TL, 1.065.471 ton satılacak kömürün ticari maliyeti 1.780.073 Bin TL olarak öngörülmüş olup faaliyet yılı sonunda; 870.018 ton taşkömürün üretim maliyet gideri 1.784.775 Bin TL, 836.795 ton satışı yapılan kömürün ticari maliyet gideri 1.919.134 Bin TL, birim ticari maliyeti ise 2.293,43 TL/ton olarak gerçekleşmiştir.
 
TBMM KİT Komisyonu 25 Mayıs 2022 Çarşamba günü, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü ve Müesseseleri ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun, 2019 ve 2020 yıllarının bilanço ve netice hesaplarını görüştü.
 Kurum Genel Müdürümüz ifade ediyor ; TTK’da şuanda yeraltı 6.048, yerüstü 1.406, toplam 7.454 işçi ve 1.121 sözleşmeli memur çalıştığını, ürettikleri kömürün yüzde 58-60’ını enerji sektörüne, yüzde 28-30’unu demir çelik sektörüne verdiklerini söyledi. Mevcut rödevanslı sahalarda çalışan işçi sayısının da 2.829 olduğunu açıkladı. Halihazırda yürürlükteki norm kadromuz 11.500 yeraltı, 2. 500 yerüstü. (Toplam 14.00)
 
TTK , TÜBİTAK’a norm kadro çalışması yaptırmış. TK’da işçi olarak norm kadro 14 bin. Çalışan 7.454. Açık, 6.546.
 
Norm kadroyu kısaca tanımlamak gerekirse; bir şirketin, bir grubun, bir holdingin ya da bir departmanın stratejik hedeflerine ulaşmak için çalışan sayısını ve çalışanların yetkinliklerini, sahip olduğu teknolojilerini de göz önünde bulundurarak planlanma sürecidir.
 
Meclis komisyonunda ,Sayıştay Temsilcisi TTK’ya şu öneride bulunuyor;
 
“Son yıllarda giderek düştüğü görülen satılabilir kömür üretim miktarlarını artırabilmek, planlanan hedeflere ulaşabilmek için üretim faaliyetleri ve yöntemleri tüm unsurlarıyla irdelenip üretimde işçi tertiplerinin ayak çalışma boyu oranlarını arttıracak şekilde yapılması, bu doğrultuda verilen iş miktarlarıyla işçilerin fiilî çalışma sürelerinin artırılmasına yönelik olarak her türlü tedbirin alınması. Emekliler nedeniyle giderek azalan, kritik sayılara düşen, işçilerin sürekliliği ve devamlılığını etkileyerek iş güvenliğini tehdit edecek boyutlara gelen, üretimde ciddi anlamda aksamalara yol açan kazı, hazırlık, elektromekanik, ana üretim ve üretime yardımcı işçi sayılarında yaşanan sıkıntıların giderilmesini teminen kurumun norm kadro çalışması değerlendirme süreci doğrultusunda belirlenecek optimum sayıda nitelikli işçi temin edilmesi hususunda ilgili makamlar nezdinde girişimde bulunması önerilir.”
 
    2022 yılı sonuna kadar emekli olması muhtemel işçi sayısı 1.687;
2023 yılının sonuna kadar da emekli olması muhtemel işçi sayısı 248. Yani 2023 yılı sonuna kadar emekli olacak muhtemel işçi sayısı 1.935. Kurumdaki toplam işçi sayısı 5.609 ’a düşecek. Yani bu rakam da TTK tarihinin en düşük işçi sayısı olacak. Yan i TTK’yı kapatmak isteyenler bundan daha öte yapacağı tek şey TTK’ye işçi almamak olur.
 
Koklaşabilir kömür fiyatlarının son dönemde hızla arttığı süreçte TTK, Zonguldak Havzasına yakın konumlanmış bulunan Erdemir (yarı koklaşır) ve Kardemir’e (tam koklaşır) sağladığı taşkömürü fiyatında makul ve tedrici bir politika izlemiştir. Fiyatların 200 $/ton’u aştığı ve kömür tedarikinde sıkıntı yaşandığı dönemlerde fiyat artışı makul bir doğrultuda olmuştur.
 
Haziran 2020’de 103 $/ton uluslararası piyasada TTK 110 $/ton
Haziran 2021’de 162 $/ton uluslararası piyasada TTK 270 $/ton
Nisan 2022’de   456 $/ton uluslararası piyasada TTK 400 $/ton
 
TTK’nın ürettiği kömürlerin satış fiyatları, satıcı ve nakliye masrafları dahil edildiğinde dünya kömür fiyatları ile örtüşmektedir.
 
Günümüzde ülke taşkömürü ihtiyacının yalnızca %3,79’ü havza üretiminden karşılanabilmektedir.
2019 yılında 38.300 milyon ton olan taşkömürü ithalatımız 2020 yılında 423 bin ton artarak 38.723 milyon tona çıkmıştır.2021 yılında ise 2020 yılına göre 2.534 milyon ton düşerek 36.189 milyon ton ithal edilmiştir. Ülkemizin başta petrol olmak üzere fosil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı sürekli artmakta, toplam ülke ithalatı içerisinde en önemli pay bu kaynaklara ayrılmaktadır. İzlenen enerji politikaları sonucunda ülkemizin enerji tüketiminde dışa bağımlılık payı %70’ler seviyesine kadar çıkmıştır.
Zonguldak taşkömürü madenciliğindeki üretim hedefi;
“TTK tarafından 5 Milyon ton, özel sektörce 5 Milyon ton olmak üzere toplam 10 Milyon ton/yıl üretim” yapılmasıdır. Uzun vadeli bir hedef olmakla birlikte yapılan tüm üretim faaliyetleri bu hedefe yöneliktir.
TTK’nın ürettiği koklaşabilir taşkömürü fiyatları dünya piyasalarında 500 dolara dayandı, Hükümet döviz bulabilmek için dünya faiz veriyor ve her yolu deniyor, hükümetin Zonguldak’taki sorumlularından kömür üretimini artırma konusunda bir talep bir söylem yok.
 
METALURJİK KÖMÜR VAZGEÇİLMEZ BİR ENERJİ KAYNAĞIDIR .
 
SU ZAMMI
Metropolitan Belediyeler Birliği Başkanları ortak bir açıklama yayınlayarak 1 Ocak'tan itibaren geçerli olmak üzere yapılacak zammına açıklık getirdi.
İşte o açıklama:
"Metropoltan Zonguldak Belediyeler Birliği'ne bağlı içme suyu arıtma tesisi, 1993 Mayıs ayından itibaren Zonguldak merkez Kozlu, Kilimli, Çatalağzı, Muslu ve Gelik Belediyelerinde toplam 180.000 vatandaşımızın standartlara uygun içme suyu ihtiyacını kesintisiz olarak karşılamaktadır. 
Bu nedenle birliğimiz kadrosunda idari, teknik, işletme ve güvenlik alanlarında görev yapan toplam 51 personel bulunmaktadır.
İçme suyu arıtma tesisinde üretim maliyetlerini etkileyen en önemli gider kalemleri;
Başta üretilen suyun belediye Ana Dağıtım Deposu’na, terfi edilmesini sağlayan terfi pompalarının elektrik tüketimi olup; suyun kimyasal maddeler ile dezenfeksiyon işleminde kullanılan klor ve ayrıca barajımızda görev yapan 51 mesai arkadaşımızın da aldığı ücretlerdir. 
2022 Eylül ayı elektrik tüketim maliyeti, 2019 Eylül ayına göre %743, 2021 Eylül ayına göre %520 artmıştır. 
2022 yılı 10 aylık elektrik gideri toplam ise 2021 yılı toplam elektrik giderine oranla %285 artmıştır.
2022 yılı 10 yıllık toplam kimyasal madde maliyeti 2021 yılı toplamına göre %496,  2019 yılı toplamına göre ise % 850 artmıştır.
2019 yılı aylık personel maliyetimiz 208.000 TL iken 2022 yılı aylık personel maliyetimiz 549.000 TL'ye yükselmiştir.
Birliğimizin kesintisiz olarak su üretimine devam edebilmesi için özellikle son iki yılda artan maliyetler nedeniyle Birlik Mali yapısını sürdürülebilir olabilmesi adına, 2022 Ekim ayı güncel su üretim maliyetinin altında olmamak kaydıyla, Belediyelere satışının yapılması gerekmektedir. 
2023 Ocak ayında yürürlüğe girecek olan Belediyeler Bütçe Tarifelerinde Birliğimizden su temin eden Belediyelerimiz su satış bedellerini, Belediyelerin kendi maliyetlerini de göz önünde bulundurarak bütçelerine eklemeleri ortak görüş olarak belirlenmiştir.
Vatandaşlarımıza saygıyla duyurulur." 
Netice itibariyle suya % 190 zam yapıldı . Konutlarda 3,10 TL’den 9 TL ‘ye . İşyerlerinde 9 TL’den 26 TL’ye yükseldi .
Bizim asıl altını çizmek istediğimiz husus nedir ? Çatalağzı ve Muslu Belediyeleri Chp’ye ait belediyelerdir . Fakat 4 belediye ikitidarın belediyeleridir. Su zammına gerekçe gösterilen maliyet artışları Türkiye’de ekonominin berbat bir noktaya geldiğinin hükümet belediyeleri tarafından malumun ilanıdır . Biz Saadet Partisi olarak bu ülkede derin ekonomik kriz var , bu ülkede vatandaşımız temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersizlik var  , temel insan haklarına sahip olma hususunda sorun var dediğimizde bizlere abartıyorsunuz diyenler nerede ?
Endeksa verilerine göre İstanbul’da konut kiraları son bir yılda yüzde 144, son iki yılda ise yüzde 319 artış gösterdi. Ortalama bir ilçede ortalama bir daire için söz konusu olan lira tutarının 10 bin lirayı aşması ve son 2 yıldaki yüzde 319’luk artış da mı küresel enflasyona bağlanacak acaba?
Açlık sınırının 9-10 bin lira, yoksulluk sınırının 25 bin liraya vardığı bir atmosferde en temel insani ihtiyaçların başlıcalarından birisi olan barınmanın artık lüks tanımı içine girmesi, ekonominin geldiği vahim manzarayı gösteriyor.  Uygulanan ve yanlışlığı ortaya serilen neticelerle açıkça ortada olan ekonomi politikalarının bu ülke insanını, en temel ihtiyacını bile karşılayamaz hale düşürmesi çok çarpıcıdır.
Uygulanan güya faiz karşıtı politikayla Merkez Bankası politika faizi düşüyor ama hem kredi faizleri hem de bankaların mevduata verdikleri faiz oranları artıyor. Faizdeki artış, faiz de bir maliyet olduğundan dönüp dolaşıp fiyatlara zam olarak yansıyor. Güya faize karşılar ama faizcinin ihya olduğu böylesi bir dönem de görülmedi.
 
Problemlerimizin Çözümü; İktidar, Zihniyet ve Sistem Değişikliği ile Mümkündür
Değerli basın mensupları, kıymetli teşkilat mensuplarımız ; Millet İttifakı olarak 6 siyasi parti ile çıktığımız yolda kararlılıkla yürüyoruz.
Öyle ümit ediyoruz ki; Türkiye'mizin 13. Cumhurbaşkanı bu masanın belirleyeceği isim olacaktır.
Ayrıca bu masa etrafında bir araya gelen siyasi partilerin, parlamento aritmetiğinde de güçlü bir çoğunluk elde ederek, ülkemizin problemlerine hızlı ve kalıcı çözümler üreteceğine inanıyorum.
Meselelerimizi bir bütün olarak ele almak mecburiyetinde olduğumuzu biliyor ve buna göre politikalarımızı oluşturuyoruz.
Kısaca, meselelerimizin çözümünün ancak iktidar olma, anlayış, zihniyet ve sistem değişikliği ile mümkün olduğunun farkındayız.
-Ekonomide enflasyonla, işsizlikle, yolsuzluklar ve yoksullukla mücadele etmek mümkündür; ancak zihniyet değişmelidir.
-Adaletsizliklerin, haksızlık ve hukuksuzların önüne geçmek mümkündür; ancak önce sistem değişmelidir.
-Tarımda, eğitimde, sanayide, sağlıkta ve diğer tüm alanlarda problemlerimizin çözümü mümkündür; ancak önce anlayış değişmelidir.
 
Kararlıyız; Bu Çarpık Düzeni Hep Birlikte Değiştireceğiz
Zira kaynak var, imkan var, kadro var; yapılmak istendiği takdirde ihtiyacımız olan her şey var....
Ülkemiz oldukça zengin, milletimiz ise fazlasıyla kabiliyetlidir; sadece iş başına gelenlerin öncelikleri ve tercihleri bu yönde olmalıdır.
Hem her şey "var", hem hiçbir şey "yok" duygusunu veren bu tabloyu değiştirmek için, zihniyet değişikliğine ihtiyacımız olduğunu tekrar tekrar söylemekten vazgeçmeyeceğiz.
Aziz milletimizin bu seçimde bu kritik kararı vereceğine inanıyoruz, bunun için de hem seçimlere hem de iktidara hazırlık çalışmalarımızı 7/24 azim ve kararlılıkla sürdürüyoruz.
Saadet Partisi olarak, üzerimize düşen sorumlulukları bihakkın yerine getirebileceğimize inanıyor; kıymetli vatandaşlarımızın da böyle bir beklenti içinde olduğunu görüyoruz.
Kararlıyız; bu çarpık düzeni, bu yanlış zihniyeti hep birlikte değiştireceğiz!
 
Saadet Partimiz, Problemleri Çözebilecek Anlayışa, Politikalara ve Tecrübeye Sahiptir
Teşkilatlarımızın omuzlarında büyük bir sorumluluk var. Ben, bu sorumluluğu daha önceki dönemlerde olduğu gibi, bundan sonra da daha büyük bir gayret ve özveriyle yerine getireceğimize inanıyorum.
Önümüzdeki dönem, artık saha çalışmalarının zirveye çıkacağı dönem olacak. Seçime gidiyoruz. En fazla 6 aylık bir süre var.
Yapılan anketler, Millet İttifakının daha iyi bir gelişme içinde olduğuna işaret etmektedir.
Saadet Partimizin, ülkemizin problemlerini çözmekte en etkin politikalara sahip olduğunu bir kez daha söylemeyi görev addediyorum.
50 yılı aşkın bir süreç yaşadı Milli Görüş. Maalesef geçmişte ihtilallerle karşılaştı, siyasi partiler kapatıldı.
Bu hareketi başlatan Erbakan Hocamız, birçok kere siyasetten mahkum kılındı ama her seferinde davayı kazandı ve düştüğü yerden ayağa kalkıp koşmaya devam etti.
Biz, ondan aldığımız ilhamla; bu davayı neticelendireceğimize inanıyorum .
Hepimiz aynı şevk, aynı heyecanla çalışacak ve inşallah hem memleketimizi hem tarihi, kültürel, sosyal bağlarımız olan İslam ülkelerini, hem de bölgemizi ve tüm dünyayı bugün içine sürüklendiği problemlerden kurtaracak anlayışa, politikalara ve tecrübeye Saadet Partimiz sahiptir.
Tecrübe olmadan, hangi adımları atacağınız kolay kolay hesap edemezsiniz.
Bu inançla, divan toplantımıza katılımınız ve gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyor; sizleri muhabbetle selamlıyor, hayırlı günler diliyorum” dedi.