Şanlıoğlu, Ramazan ayının en son sahurunu madene inerek madencilerle yaparak madencilerimizin sorunlarını yerinde inceledik dedi. Öte Yandan ‘VE ZONGULDAK’ kavramını ‘ÖNCE ZONGULDAK’ olarak değiştireceğiz diyerek Zonguldak hakkında ki görüşlerini paylaştı. Doğa Şanlıoğlu’nun açıklamalarında ki satır başları şöyle;

“Adalet nedir diye sorduğumuz oysa şu çok önemli cevap. Türkiye'de en zenginle en fakir arasındaki ekonomik düzey farkı. En zengin yüzde beşle en fakir yüzde beş arasında on dört kat bir fark var. Gayri farkı var. Bu da nedir neye sebebiyet veriyor? En zenginle en fakir arasındaki uçurum ve en pusu boşluğuna seviyesi veriyor. Türkiye'de bunu hızlı direk çok konuşuluyordu galiba. Orada direkt katliamı var. Ve bu orta direkt katliamı sonucunda artık zengin fakirin halinden anlayamaz hale geldi ve ciddi uçurumlar oluşmaya başladı. Burada da ciddi manada sosyal adaletin eksikliğini gösteriyor. Biz de bir mesaj olması açısından binlerce şehit vermiş emekçi, gazi şehrimiz Zonguldak'ın bu Emekçileriyle beraber yapmak için madene indik. Onlarla beraber hem olduk. Hem de onların duygularını düşüncelerini daha iyi anlayıp ve yerinde sonlarını dinledik.

ZENGİN DAHA ZENGİN FAKİR DAHA FAKİR

Bizim de hem kendi partimizin hem de Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki en büyük ekonomik hedeflerimizden biri sosyal adalet sağlamak. Çünkü şu anki ekonomik sistem ciddi manada ekonomik refahı sadece belli bir zümreye çekmiş vaziyette. Bu da şu demek oluyor. Zengin daha zengin, fakir daha fakir. Dünyanın her yerinde milyarlar vardır. Dolar milyarları vardır. Türkiye'de de var. Ama önemli olan şu dolar milyarları yapmanız değil. Önemli olan Türkiye'nin tamamında yeni aday sağlayıp  gelir eşitliğini sağlama noktasında verdiğiniz efor. O yüzden de bizim derdimiz ve tasamız. Bu ekonomik raporu tabana yaymak. Ve tabanda ciddi manada bir ekonomiyi rahatlatmak.

BİZİM ÇOCUKLARIMIZ BÜTÜN YİYECEKLERİ YİYEMEZ HALE GELDİ

Zira Türkiye'de unutulan bir kavram vardı. Mutlak yoksulluk kavramı ve maalesef son altı yıldır kalkmış olmasına rağmen son iki üç yıl içerisinde tekrar mutlak yoksulluk kavramını Türkiye tanışmış oldu. Mutlak yoksulluğun üzerine ne olur biliyor musunuz? Sadece bugünler kaybolmaz. Gelecek de kayboluyor. Türkiye şu an kendi genç nesiller en az protein veren Avrupa ülkesi. Şu demek oluyor. Bizim çocuğumuz hepsine yiyemez hale geldi.

ZONGULDAK’IN İNSANI GERÇEKTEN NEŞELİ VE SICAK KANLI İNSANLAR

Zonguldak'ın insanı gerçekten birbirinden neşeli ve sıcakkanlı insanlar. O yüzden onlarla hemhal olmak bizim için çok gurur verici. Zonguldak'ın ise baktığımız zaman Tüm halkla konuştuğumuz işte geçen hafta Çaycuma'daydık devrek’deydik . Şimdi merkezdeyiz. Ereğli'ye geçeceğiz buradan Gördüğüm tanım şu, Biz yalnız bırakalım. Hatırlarsanız bir tanım var. Ve Zonguldak. Çünkü hani her şekilde sona bırakılan bir il. Biz o yüzden  ve Zonguldak değil önce Zonguldak. Önce bir öncü Zonguldak'ı sağlayabilmemiz için doğru politikaları, doğru zamanda gerekiyor. O yüzden de genel ekonomi politikalarından Zonguldak'ın çok olumlu bir şekilde olacak enerji politikalarıyla, özellikle sosyal adaletiyle, özellikle hukukuyla, Zonguldak'ın müreffeh seviyeleri gelmesi için gayret göstereceğiz. Onu da yapacak olan, işte bu iyileşme ruhudur. Çünkü Türkiye'de paralizasyon çok arttı. Biz birleşe birleşe büyüyeceğiz diyoruz. Ve bunun tohumlarını da ben bu topraklardan sorumlu düşünüyorum. Bülent Ecevit'in aslında bin dokuz yüz yetmiş dört yılında yaptığı bu ortaklıktan gelen bir topluluk yüklenmesi olarak görüyorum.

Haber: Batuhan DARAKCI