İstanbul Esenyurt Devlet Hastanesi’nde şehit edilen güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan için Öz Sağlık İş Sendikası Şube Başkanlığınca Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde basın açıklaması düzenlenerek saldırı şiddetle kınandı.

Basın açıklaması öncesinde ise Öz Sağlık İş Şube Başkanı Recai Özcan ve sendikaya üye güvenlik görevlileri tarafından şehit edilen Tuğrul Okudan için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Saygı duruşunun ardından ise Öz Sağlık İş Sendikası şube başkanı Recai Özcan yaptığı açıklamada,

““HASTANEDE SESSİZLİK ÇAĞRISI YAPAN GÜVENLİK GÖREVLİSİ

ÜYEMİZ OKUDAN’IN SESİNİ EBEDİYYEN KESTİLER"

Acımız, ağıtımız, yasımız çok büyük…

Üzüntümüz ne kadar büyükse, öfkemiz de o kadar büyük…

Esenyurt Devlet Hastanesi’nde, hastanenin, çalışanların, çevrenin asayişini

sağlamak        üzere   gecesini          gündüzüne      katan   güvenlik          görevlisi

arkadaşlarımızdan Tuğrul Okudan’ı kaybettik.  

Hem de işini yaparken…

Hem de şifa dağıttığımız hastaların yakınları tarafından…

Hiç acımadan, hiç tereddüt edilmeden, “hastane ortamında bu kadar

gürültü yapmayın” diye uyardığı için araçlarında taşıdıkları bıçakla gözlerini kırpmadan vahşice katlettiler.

“SAĞLIKTA ŞİDDET MEVZUATI BÜTÜN OLARAK DÜZENLENMEDİĞİ

SÜRECE GÖZ YAŞLARIMIZ VE İSYANIMIZ DİNMEYECEK”

Değil konuşmak, yutkunmakta, nefes almakta zorlandığımız bir gün

yaşıyoruz.

Sağlıkta şiddet önlemleri denilerek alınan tedbirlerin hiçbirinin caydırıcı olmadığını bugün en acı şekilde gördük.

Toplumu sarmış olan bu infial, bu cinnet halinin sosyolojik, psikolojik, temel eğitim gibi süreçlerle yönetilmesinin ve sil baştan ele alınması gereğini bir kez daha gördük.

Birisi 11 ayrı suçtan, diğeri  27 den fazla suçtan sabıkası bulunan bu Vandalların sokakta, hastanede, halkın arasında ellerini kollarını sallayarak gezmeleri, ıslah edilmeden sokağa bırakılmalarının neresi normal?

“5188 SAYILI ÖZEL GÜVENLİK YASASI BİR AN ÖNCE REVİZE

EDİLMELİDİR”

Daha 1,5 aylık evli, hayalleri, hedefleri olan Güvenlik Görevlisi arkadaşımız Tuğrul Okudan kurumunun, hastanenin asayişi, diğer hastaların hakları için “sessiz olunması” çağrısı yapmıştı. Ama bu eli kanlı caniler, bu suç makineleri ne yaptı, Tuğrul’umuzun sesini ebediyen kestiler.

Değerli Arkadaşlar;

Sağlıkta şiddet denildiğinde hepimizin canı ayrı ayrı yanıyor. Doktoru, hemşiresi, işçisi, memuru her biri için ayrı ayrı ama aynı tepkiyi veriyoruz.

“ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ SAVUNMASIZ ŞEKİLDE SUÇ

MAKİNALARININ ÖNÜNE ATILIYOR”

Mevzuatta palyatif olarak yapılan düzenlemelerin yetersizliği, bir türlü uygulama birliğinin sağlanamaması, özellikle hastane özel güvenliklerinin olaylara müdahale sırasında savunmasız bırakılması bu göz yaşlarını, bu acıları dindirmeyecek, belli ki daha çok canların yanmasına neden olacaktır.

Bizler sağlık çalışanları olarak artık evlerimizden çıkarken ailelerimizle, çocuklarımızla helalleşerek kurumlarımıza geliyoruz.

Bu psikoloji ile sağlık hizmeti vermeye, destek hizmeti vermeye, güvenlik ve asayiş hizmeti vermeye çalışıyoruz.

Ancak artık sabrımız kalmadı.

Bugün duyduğumuz öfke, duyduğumuz üzüntü kadar büyük.

Mesai arkadaşları olarak acımızın tarifi yok.

Eli kanlı, sokakta gezen suç makinesi katiller yüzünden bugün Tuğrul Okudan kardeşimiz bu dünyaya veda etti.

Ailesine, yakınlarına, sevenlerine, mesai arkadaşlarına ve Sendikamız Öz Sağlık-İş camiasına sabır ve baş sağlığı diliyoruz.

Sağlık çalışanları olarak “Artık sıra hangimizde” diyerek geldiğimiz iş yerlerimizde huzurla, endişesiz, verimli bir şekilde çalışacağımız günlerin gelmesine Tuğrul kardeşimizin şehadeti belki vesile olur.

Tekrar başımız sağ olsun.”