Toprak altında kalan 9 maden işçisinin bedenine ulaşılması temennisinde bulunan yönetim kurulu, geçmiş olsun dileklerini de iletti. TMMOB Maden Mühendisleri Odası, facianın kaza ya da kader olmadığını belirterek şu açıklamayı yaptı: “Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Erzincan İli İliç ilçesinde Çöpler Altın Madeni İşletmesinde saat 14.30 sularında yığın liçi sahasına yığılmış malzemenin duraysızlık sonucunda kaymasıyla meydana gelen faciada 9 maden emekçisinden haber alınamadığı öğrenilmiştir. Öncelikle bu faciada kaybolan ve arama-kurtarma çalışmaları yürütülen 9 maden emekçisine ulaşılmasını diliyor, ailelerine ve yöre halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
 
Söz konusu alanda, doğadan çıkarıldığı haliyle kırma eleme tesisinde boyutlandırılarak yığın haline getirilen ve altın cevherini de içeren kayaç, siyanür marifetiyle zenginleştirilmektedir. Olayın meydana geldiği alanda yapılan siyanür uygulaması göz önünde bulundurulduğunda, çevresel bakımdan da büyük bir facianın yaşandığı anlaşılmaktadır. 
 
Madencilik faaliyetleri sırasında oluşturulan bu denli büyük yığınların kaymaması için gerek proje aşamasında gerekse de uygulama aşamalarında, mühendislik bilgisi ve disiplinin dışına çıkılmamalıdır. Yığının kaymaması için yığının duraylılık hesapları, mevsimsel koşullar da göz önünde bulundurularak özenle yapılmalı, periyodik olarak teknik takibi sağlanmalıdır. 
 
Tüm bu veriler ışığında işçilerin milyonlarca metreküp kaya kütlesinin altında kaldığı, çevreye tonlarca siyanürle kirlenmiş kaya kütlesinin yayıldığı bu faciada ihmaller zincirinin olduğu açıktır.  Aynı maden sahasında 2022 yılında yaşanan siyanür sızıntısı sonrası odamız tarafından yapılan açıklamada belirttiğimiz; kamu çıkarlarından uzak, kaynakları, doğayı, halkı ve insanı esas almak yerine, yandaşı koruyan mevcut yanlış ekonomi ve madencilik politikaları nedeniyle yeni bir facia yaşanmıştır ve bu zihniyet terkedilmedikçe yaşanmaya devam edecektir.  
 
TMMOB ve bağlı odaları tarafından söz konusu sahayla ilgili olarak verilen her dilekçede ve yapılan her açıklamada liç sahasında yaşanabilecek kayma tehlikesi defalarca vurgulanmış olmasına karşın; ne ilgili bakanlık, ne yerel idare ne de mahkemece uyarılarımız dikkate alınmamış, göz ardı edilmiş ve bugün yaşanan felakete yol açılmıştır.
 
Bu tür faciaları önlemenin yolunun mühendislik bilgi ve disiplinine uymaktan geçtiğini hatırlatıyoruz. Eğer bir işletmede can kayıpları ve çevre felaketleri yaşanıyorsa ortada teknik sorunların üstünde sistemsel zafiyetler var demektir. Ve siyasi irade bu sorumluluğu üstlenmekten ısrarla kaçınmaktadır.”