Kantarcı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;”Yıllardır ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Çünkü Türkiye’de belediyeler, iktidar belediyesi-muhalefet belediyesi şeklinde ayrıştırılıyor.

İktidar kendi belediyelerine milyonlarca liralık araç ve ekipman hibe ediyor.

Sözüm ona  “Toplum Yararına Program” adı altında çok büyük işgücü desteklerini kendi belediyelerine sağlıyor, bize de laf olsun diye 3-5 kişi veriyor, bazen de hiç vermiyor.  

İlbank, iktidar partisine mensup belediyelere -koşulları uygun olmasa bile- uzun vadeli ve ucuz kredileri rahatça veriyor. Bizim en sıradan bir talebimiz bile iktidar milletvekilinin desteği ve müdahalesi olmazsa bekletiliyor ve yanıtsız kalıyor.

Koşullarımız son derece uygun olduğu halde bize kredi kullandırılmazken, Zonguldak Belediyesi örneğinde olduğu gibi, yüklü borçları nedeniyle en kıymetli mülklerini elden çıkarmak zorunda kaldığı ve kredibil olmadığı halde, her türlü destek, kredi ve hibeden faydalandırılıyor.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bizzat bakanı, bir belediye başkanı gibi hareket ederek, belediyenin milyonlarca liralık projelerini üstleniyor. Diğer bakanlıklar ve kamu kurumları da aynı şekilde hareket ediyor.” dedi.

 ÇAYCUMA BELEDİYESİ KENDİ YAĞIYLA KAVRULARAK BUGÜNE GELMİŞTİR

Kantarcı açıklamalarına, “Çaycuma Belediyesinin dokuz yıl içinde, merkezi idareden gelen gelirler ve sadece öz kaynakları ile neler başardığını kamuoyu biliyor. 2014’ten bu yana dövizin tam on kat, enerji maliyetlerinin yirmi kat, personel dahil her türlü giderin misli misli arttığı göz önüne alındığında bu başarının büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır. Bu başarı, bilgi ve tecrübeye dayalı dirayetli bir yönetimle gerçekleşmiştir. Bu davranışın sonucu olarak Çaycuma Belediyesi Kalite Yönetim Sistemine geçerek ISO9000 Belgesi almaya hak kazanmıştır.” diyerek devam etti.

 SÖZÜM SÖZ, ÇAYCUMA’DA SUYUN TONU 1 LİRA OLACAK

Belediyelerin tek satılabilir ürününün içme suyu olduğunu söyleyen Kantarcı, “Suyun tarifesini zaman içinde fahiş derecede artan maliyetleri dikkate alarak, olabilecek en asgari düzeyde belirlemiş olmamıza karşılık, başka belediyelerin bu cesareti göstermemesi nedeniyle, bu durum 2023 yılında bazı çevrelerce abartılarak spekülasyon konusu yapılmıştır. Oysa çevre belediyelerde yaygın olmayan ‘Ön ödemeli sayaç’ kullanılan Çaycuma’da, vatandaşlarımız diledikleri kadar su yükleyerek zamdan etkilenmemektedir. Nitekim 2022 yılı aralık ayında, Çaycumalılar 2023’te tüketecekleri 1.200.00 metreküp toplam suyun  %80’ni artışa tabi olmadan 2022 tarifesinden sayaçlarına yüklemiştir.  Dolayısıyla halen kullanılan su fiyatı, çevredeki birçok belediyeden ucuzdur.” dedi.

BU KURU BİR SEÇİM VAADİ DEĞİLDİR

 Kantarcı, 14 Mayıs’ta yeni iktidarın belirleneceği seçim öncesinde Millet İttifakı’nın seçimi tek başına kazanması halinde,  suyun 1 metreküp fiyatının 1 lira olacağını vaat etmesinin gerekçesini şöyle açıkladı:  “Bu kuru bir seçim vaadi değildir. Her uygulamamızda olduğu gibi akılcı ve gerçekçidir. Şöyle ki; 2023 yılında yeni tarifeden satacağımız ortalama 400.000 metreküp sudan elde edeceğimiz gelir, yaklaşık 4 Milyon lira olacaktır. Millet İttifakının iktidar olması halinde 1 lira vaadimizi yerine getirdiğimizde, kaybımız en fazla bu rakam olacaktır.”

 İKTİDAR BELEDİYELERİ DEVLET DESTEKLİ OLDUKLARI İÇİN HALKA SUYU 1 LİRADAN VERMELİYDİ

“Oysa, yapacağımız projelerimizde yukarıda ifade ettiğimiz önceden mahrum olduğumuz kamu desteklerinden çok küçük bir miktarda bile yararlansak, gelirlerimizde bir eksilmeye neden olmayacaktır. Mamafih, iktidar desteği daha büyük olursa, halkımıza suyu çok ucuz tarifeden vereceğimiz ve çevremizle birlikte,  daha da çok ve büyük projeleri de gerçekleştireceğimizi de, herkesin malumudur” dedi.