Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu Sözcüsü Ünal Demirtaş, kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli personele kadro verilmesine ilişkin kanun teklifinin, Plan Bütçe Komisyonu görüşmelerinde bir konuşma yaptı. CHP'li Demirtaş, kanun teklifinin olumlu ancak kapsam bakımından yetersiz olduğuna vurgu yaparak; “Sözleşmeli olarak çalışanların sorunlarının çözümü için böyle bir adımın atılması son derece olumludur ancak teklif kapsamına baktığımızda yetersiz olduğunu görüyoruz ve sorunun tamamen çözmediğini görüyoruz, kamuda çalışan bazı çalışanlar yine mağdur edilmektedir. Bu durum Anayasa'nın sosyal devlet ilkesine de eşitlik ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır” dedi.

CHP, KANUN TEKLİFİNİ 1 YIL ÖNCE VERDİ

Ünal Demirtaş, teklifin bir seçim yatırımı olarak Meclis gündemine getirildiğini hatırlatarak; “Bununla ilgili olarak da 20 Ekim 2021 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisinin 3 Grup Başkan Vekilinin vermiş olduğu bir kanun teklifi var. Bu teklifle kamudaki sözleşmeli kadroların bazı istisnalar dışında kaldırılması ve sözleşmeli çalışanların tamamının kadroya geçmesi düzenlenmişti. Üzerinden bir yıldan fazla süre geçti ama maalesef gündeme alınmadı. Bugün görüştüğümüz teklifin gerçek anlamda sözleşmeli çalışanların sorunlarını çözmek için değil, yaklaşan seçime bir yatırım olarak Meclis gündemine getirildiği çok açıktır. Elbette ki amaç ne olursa olsun bu adım doğru bir adımdır, bunu destekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

CHP’li Vekil konuşmasında şunları söyledi;

ANAYASA’NIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI

​Ak Parti iktidarları boyunca iş ve çalışma hayatının sorunlarının çözümü noktasında gerekli adımlar hızlı ve olması gerektiği gibi atılmamıştır. Aksine, birçok sorun büyütülmüş, derinleştirilmiş ve yanlış şekilde hayata geçirilmiştir. Kamuda sözleşmeli olarak çalışma da bunlardan biridir. Aslında kamuda sözleşmeli çalışma bir istisnai uygulamadır, olması gereken genel uygulama bütün çalışanların kamunun asıl personeli olmasıdır ancak bu istisnai uygulama genişletilerek çalışanların haklarını azaltacak şekilde, düşürecek şekilde genele yayılmıştır. Kamudaki bu farklı şekillerdeki istihdam yapısı da sözleşmeli çalışanlar açısından önemli sorunlara neden olmuştur. Aynı işi yapan ama farklı statüde çalışanların mali ve özlük hakları bakımından önemli farklar ortaya çıkmıştır ki bu da en başta Anayasa'daki eşitlik ilkesine aykırıdır.  

KAMU PERSONEL REJİMİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMALI

Sosyal güvenlik haklarının aynı olmaması da alınan ücretten emeklilik hakkına kadar uzayan bir dizi adaletsizliği de beraberinde getirmiştir. Bu adaletsizliğin de ancak kamu personel rejiminde kalıcı olarak yapılacak olan bir değişiklikle çözülebilir. Bu sorunun da sorunun tarafları olanlarla birlikte harekete edilmesi gerekirdi. Bu teklif hazırlanırken meslek örgütleriyle, sendikalarla görüşülüp görüşülmediğini bilemiyoruz ama sonuç itibarıyla sendikaların bazı itirazları olduğu açık ve net bir şekilde ortadadır.

132 BİN SÖZLEŞMELİ PERSONEL KAPSAM DIŞI

   ​Cumhurbaşkanı 28 Kasım 2022 tarihinde Kabine toplantısı sonrasında bir açıklama yaptı. Açıklamasında: "Yeni statüye göre kamudaki 520 bin sözleşmeli personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Sözleşmeli askerî personel, sözleşmeli akademik personel, KİT personeli, sanatçı, Meclis danışmanı, sözleşmeli sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kamu çalışanları kadro kapsamı dışında kalacak" dedi. Bugün gelen bu teklifte, Sözleşmeli akademik personel bu teklifte var mı? Sözleşmeli sağlık yöneticileri var mı? Vekil öğretmenler var mı? Sözleşmeli Meclis danışmanları var mı? Maalesef hiçbiri yok.

​ Cumhurbaşkanının açıklamasındaki rakamı esas alacak olursak kamudaki 520 bin sözleşmeli çalışanın 62 bini kapsam dışı kalmıştır. Strateji ve Bütçe Başkanlığının Eylül 2022 tarihli verilerine göre ise kamudaki sözleşmeli personel sayısı 590.227’dir. Buna göre de 132 bin sözleşmeli kapsam dışı kalmaktadır.  

3 AYDA 30 BİN KİŞİ SÖZLEŞMELİ OLARAK İŞE BAŞLADI

Strateji ve Bütçe Başkanlığının Haziran 2022verisine göre, kamuda sözleşmeli olarak istihdam edilen 568 bin kişiydi. Eylül’de bu rakam 590 bine çıktı. Sözleşmeli personeli kadroya geçirme ve bu anlamda bir adım atma niyeti olan bir iktidarın Haziran 2022-Eylül 2022 tarihleri arasında yaklaşık 30 bin kişiyi sözleşmeli olarak istihdam etmesi ne anlama gelmektedir?

MİLYONLARCA İNSAN YILLARDIR MAĞDUR

  ​ Teklif sahibinin açıklamasına göre; "2005 yılından bu yana 1 milyon 300 bin civarında çalışan bu ve benzeri uygulamalardan yararlanmış." Demek ki o tarihten bugüne kadar kamu personel rejimindeki yanlış uygulamalar nedeniyle milyonlarca insanın mağdur olduğu ortaya çıkmıştır ve sözleşmeli istihdama devam etmişsiniz. Ücret ve sosyal adaletsizliklerin yanında bu ve benzeri uygulamalar kamudaki liyakati, iş güvencesini, uzmanlaşmayı ve yükselmeyi önleyen uygulamalardır.

KAMUDA LİYAKAT ESAS OLMALI

Pek çok kişinin kapsam dışı kaldığı aile birliğinden söz edip, tayin hakkının sınırlandığı kapsamda olup tayin hakkı olmaması nedeniyle mağduriyetlerin yaşanabileceği bu teklif, kamudaki çalışma barışını tam olarak sağlayamamaktadır. Dolayısıyla, kamudaki hizmet kalitesinin yükseltilmesi hedefini de yakalamaktan uzaktır. Çalışma barışının sağlanması ve kamudaki hizmet kalitesinin yükseltilmesi, liyakatin esas olduğu, çalışanların mali ve özlük hakları bakımından eşit olduğu köklü bir kamu personel rejimi yapılmadan bu sorunların tamamen düzelmesi mümkün değildir.

KAZANILMIŞ HAKLAR KORUNACAK MI?

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, tayin hakkı ile ilgili düzenlemeye de açıklık getirilmesini istedi.  “Kamuda sözleşmeli olarak çalışmaya başlayan bir çalışan üç yılın sonunda memuriyet hakkını ve tayin hakkını kazanıyordu ama bu düzenlemeyle sözleşmeli personelin tayin hakkı üç yıldan dört yıla çıkarılıyor yani sözleşmeli personelin aleyhine olarak tayin hakkı bir yıl daha ötelenerek dört yıla çıkarılıyor. Bu getirdiğiniz düzenleme, şu anda üç yılı doldurmuş yani tayin hakkını kazanmış memurların ve bugüne kadar işe başlamış sözleşmeli memurların kazanılmış hakkını ortadan kaldırıyor mu? “ diye soran CHP’li Demirtaş; “Bu madde, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki çalışanları mı kapsamaktadır, yoksa şu anda çalışan tüm sözleşmeli personele uygulanarak kazanılmış olan üç yılda tayin edilme haklarını ellerinden almakta mıdır? Dedi.