Atatürk Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesinde 30 yılı aşkın süre görev yapan Prof. Dr. Şemseddin Dağlı, Şubat ayında Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesine Dekan vekili olarak atandı. Fakültenin teknik imkân olarak çok güçlü olduğunu belirten Dağlı, yüzün üzerinde öğrencisiyle eğitim öğretim faaliyetlerine devam eden fakültenin, yeni dönem hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürdüğünü açıkladı.

‘FAKÜLTE OLARAK TEKNİK ANLAMDA GÜÇLÜYÜZ’

 Göreve başlar başlamaz işe koyulan Dekan Dağlı, güzel sanatlar fakültesinin teknik olarak pek çok imkâna sahip olduğunu belirtti. Dağlı, “şunu açıkça söylemeliyim ki, emin olun bu fakülte çok teknik bir fakülte. Malzeme olarak da. Yani benim geldiğim yerde, orayı kötülemekte istemiyorum imkânlarımız kısıtlıydı. Öğrenciler birbirinin altından tabure kaydırıyordu. Yani 1000 tane öğrenci düşünün, bir binaya sokmuşsunuz. 12 tane bölüm var. Her bölümün 12 tane atölyesi var. Dolayısıyla sınıf kalabalıklaştıkça sınıflardan tabureler, sandalyeler taşınıyordu. Teknik imkânlar buradaki gibi değildi. Burası neredeyse bir özel fakülte gibi. İhtiyacınız olan her şey var. Öğrencilerin altında döner koltuk var, demir sehpaları var. Bütün atölyeler spotlarla ışıklandırılmış. Bütün hocaların odaları, stüdyoları gayet donanımlı. Herkesin oturacağı bir makamı var. Herkesin çok rahat çalışabileceği bir odası var, sistematiği var. Bir kere her arkadaşımın bir atölyesi var. Bunlar çok güzel imkânlar. Bir şey istiyoruz, yok denilmiyor. Sağ olsun Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de siz yeter ki isteyin, yeter ki çalışın dedi” dedi.

‘YÜZÜN ÜZERİNDE ÖĞRENCİMİZ VAR’

Resim bölümünde 8 akademik personel ve yüzün üzerinde öğrencileri olduğunu söyleyen Dağlı, önümüzdeki dönem grafik bölümüne de öğrenci almayı planladıklarını belirtti.

Dağlı sözlerine şöyle devam etti: “Seramik ve heykel alanında çalışan akademik personelimiz var. Biz bu dört bölümü (resim, grafik, heykel, cam ve seramik) aktif hale getirmeye çalışıyoruz. Burada da Devrek var, Kastamonu hemen dibimizde. Zonguldak tekstili diye bir şey var. Bakir bir alan burası.”

‘SÜRREALİST AKIMDAN ESİNLENİYORUM’

Makam odasına ve fakültenin pek çok yerine kendi yaptığı tabloları asan Dekan Dağlı, eserlerinde Sürrealist akımdan esinlendiğini ifade etti. Dağlı, “bir tarafım gelenekseldir. Ebru çalışmalarım var. Ebrularda ben klasik anlamda çalışmıyorum. Tabi ilk başlangıcımız klasik Ebru. Ben modernist anlamda çalışmalar da yapıyorum Ebruda. Onun dışında da yağlı boya çalışmalarında doğa soyutlamalarına indirgedim kendimi. Biraz sürrealist eğilimlerim var. Yağlı boyada da tamamen Anadolu coğrafyasında ortaya çıkan dağları, kayaçları çalışıyorum. Salvador Dali aşamasında çalışıyorum. Ama ben buna tamamen sürrealist diyemem. Konularımı yine Anadolu’daki kayaçlardan, dağlardan soyutlamalar olarak alıyorum” diye konuştu.