Çaycuma Belediyesi geçtiğimiz günlerde ilçede asfalt çalışmalarına başlamıştı. Asfalt çalışmalarına tepkiler geldi. Beton parkenin üzerine yapılan sıcak asfalta eleştiriler çığ gibi büyüdü…Bunun üzerine Belediye sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Açıklamada maddi durum nedeniyle bu yola başvurulduğu belirtildi.Açıklama şöyle;

“Değerli hemşehrilerim, değerli yorumcular:

Her zaman söylediğimiz gibi, Asfalt bizim favori yol kaplama malzememiz değil; asıl malzememiz Beton parke’dir.

Keşke uygun fiyat olsa beton değilde, doğal parke taşı yapabilsek…Sebebi, kent içinde yolların altyapı nedeniyle zaman zaman kazılmak zorunda kalınmasıdır.

Peki, o zaman niye asfalt yapıyoruz?

Şöyle:

Bugüne kadar asfalt uyguladığımız yerler, bizden önce asfalt olan yerlerin iyileştirmesi, ya da çeşitli nedenlerle kazılarak yüzeyde harita gibi değişik kaplama malzemelerinin yamalı bohçaya dönüşmesi karşısında o yolu toparlamak içindir.

Deniz kızı kavşağından Belediyeye kadar Uğur Mumcu Caddesini bu şekilde yapmıştık. Şimdi unutuldu haliyle; ortada refüj, iki yanında bir bölümü beton bir bölümü parke kaplama vardı. Yaya yolu bile yoktu. Altyapısını koruyarak yaptığımız kaplamayı sorunsuz kullanıyoruz.

Son günlerde de Caddenin Dokap tarafına olan devamını aynı tarzda iyileştirdik. Burada üç sıra halindeki elektrik şebekesi yer altına alındı, yağmur suyu şebekesi yapıldı, sökülen yerlere bisiklet ve yaya yolları yeniden tesis edildi. Bozulan kısımlar betonla doldurularak yüzey asfalta hazır hale getirildi ve asfaltlandı. Bunları mevcut yapıya mümkün mertebe zarar vermeden ve bitkileri koruyarak kuyumcu titizliği ile yapıyoruz. Alttaki kaplama aynı zamanda temel görevi görüyor. Son derece ucuza mal ediyoruz. Biz kendi kaynaklarımızı en hassas şekilde kullanıyoruz. Yolu ve yıllardır yetişmiş ağaçlarını komple sökerek yapmak bizim tarzımız değil. Dokuz yıl zarfında Çaycuma’nın neredeyse bütün yollarını yeniden yaptık. Bir dünya da yeni yollar açtık. Çaycuma’nın çehresini değiştirdik.

Bu kadar büyük işler bu tasarruflu çalışma sayesinde gerçekleşti.

Elbette iyi niyetli eleştirilere saygılıyız,

elbette bu teknik işleri herkesin anlamasını bekleyemeyiz…

Ama öküz altında buzağı arayanlara da bizden ekmek çıkmaz…”