Yalnız asgari ücretle geçimini sağlayan kişilerin kurban kesmelerinin vacip olmadığını belirten Durgun; “Asgari ücretli isterlerse kurban kesebilir. Yani ibadette gönüllülük esastır, yani farz değil. Yani sadece asgari ücretle geçimini sağlayan başka yerden de başkaca bir gelirleri yoksa bu kişilerin kurban kesmeleri vacip olmaz. Burada aslında asgari ücretten ziyade esasında kişi fakir olmadır. Kendisinin ve kendisine bakmakla mükellef bulundukları aile efradının geçimini sağladıktan sonra borçlarını da çıkardıktan sonra onun üzerinde imkanı olan, ticaret malı olan, parası olan, altını olan kişiler dinen zengin sayılıyor ve Kurban Bayramı günlerinde bu miktarda geliri bulunan, imkanı bulunan kimselerin kurban kesmeleri vaciptir. Ancak bunun altında bir şey yok. Yani geliri olan ancak kendini zor geçindirebiliyor, yanında da parası yok, kara gün için parası olsa da işte diyelim ki elli gram altını var yani o seksen nokta on sekiz zenginlik sınırı. Onun altında geliri olanların kurban kesme zorunluluğu yoktur. Ancak kurban kesmek bereket vesilesidir. Kurban Bayramı'nın en önemli sembollerinden biridir. Kesmediği takdirde de herhangi bir vebal ve de günah Allah katında sorumlu olmaz.” dedi.

 
Haber: Duygu ELMA ÖZFİDAN